Yemek Borusunda Yaşam Kalitesini Düşüren Hastalık! Gastritle Karıştırılıyor, Kalp Gibi Ağrılar Yapıyor, Bazen Doktorlar Tanı Koyamıyor...

GÖRHYemek borusunda görülen gastro-özefageral reflü (GÖRH) hastalığı çok yaygın olmasına karşın pek bilinmiyor ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Kalp ağrısıyla rahatlıkla karıştırılabildiği için hastaların paniğe kapılıp gece geç saatlerde acil servislere taşınmasına bile neden oluyor. Nefes darlığı yapıyor, enfes borusunda yanma ve göğüste sıkışma hissi yaratıyor. Toplumda çok yaygın olmasına karşın doktorlar yanlışlıkla "gastrit" tanısı koyabiliyor.

GÖRH, yemek borusuyla midenin birleştiği yerdeki yetersizlik olarak da açıklanabilir. Yemek borusundan (özefagus) mideye doğru açılan kapakçıktaki (tonüs) yetersizliğe bağlı olarak, mide içerisindeki asitlerin yukarı doğru çıkması sonucu gelişiyor.

Amerikan Gastroenteroloji Derneği üyesi Dr. Örsan Günöz, yemek borusunun bitiminde kapakçık işlevini gören bölümün normalde yenilen ve içilenleri yukarıdan aşağıya bıraktığını ama aşağıdan yukarıya bırakmadığını söylüyor. Yetersizlik, doğuştan olmuyor, daha çok şişman, hareketsiz yaşayan, ağır yük taşıyan ve çok doğum yapan kadınlarda görülüyor.

Bir defada çok yemek yeme alışkanlığı hastalığı provoke ediyor. Dr. Günöz'ün verdiği bilgiye göre, bu hastalardaki tipik şikayetin göğüs kemiğinin arkasında tam olarak tarif edilemeyen sıkıntı hissi. Bu nedenle kalp hastalıklarıyla karıştırılabilir. Aynı zamanda göğüste karnın üstünde bir yanma, ekşime, mide içeriğinin ağıza doğru gelmesi, hatta bazen ağıza gelmesi gibi şikayetlerle başlıyor. Daha çok ağır ve fazla yağlı yemeklerden ve miktar olarak çok fazla yemek yendiğinde ortaya çıkıyor. Yemekten hemen sonra yatmak ise şikayetleri arttırıyor. Zaten yemekten hemen sonra yatmak sağlıklı insanlara da önerilmiyor.

GÖRH iceberg gibi

Asitli mide içeriği yukarıya çıktıkça yemek borusunda ülser benzeri yapılara bağlı daralmalar oluşturabiliyor. Hastalık söz konusu bölgede ülserler oluşmadan önce de yaşam kalitesini ciddi olarak azaltıyor. Hastadaki göğüste sıkıntı hissi gibi tipik bulgular, yemek borusunun alt ucunda yanma, ekşime, nefes darlığı, kalp hastalığına benzer ağrılar, üst solunum yolu hastalıkları olan astım ve bronşiti andıran tablolar ortaya çıkarıyor. Bazı doktorlar ise hastalığı gastritle karıştırarak hastaya antiasit vererek onu evine gönderebiliyor.

Dr. Günöz, GÖRH 'ün toplumda bir aysberg gibi olduğuna işaret ediyor:

"GÖRH hastalarının büyük bir çoğunluğu suyun altındadır, klinik olarak gelenler ancak suyun üstünde kalan çok az bir kısımdır. Bunun sıklığı oldukça fazladır. ABD'deki yetişkin popülasyonunun yüzde 10'unda hergün, yüzde 40'ında da haftada bir iki kez bu şikayetler vardır. Hastalığın rastlanma sıklığı hakkında bilgi vermek için, ABD'de bu hastalığın tedavisi için harcanan paranın yıllık 1 milyar Dolar'ın üzerinde olduğunu belirtmek yeterlidir. Hastalık sürekli tekrarlar, tıpkı hipertansiyon, şeker hastalıkları gibi kronik bir hastalıktır. Buna karşın ilaçlarla ve bazı tedbirlerle iyileşme tam olarak sağlanabilir. Ancak ilaçlar bittikten sonra ve tedbirler bırakılınca hastalık kısa sürede tekrarlar."

Tam olarak tedavisi yok

Dr. Örsan GünözDr.Örsan Günöz, tedavide ilaç kullanmadan önce yaşam düzenini değiştirmek gerektiğini söylüyor. Tıpkı şeker ve hipertansiyondaki gibi hastalık ömür boyu devam edeceği için hastanın eğitilmesi önemli. Bir defada çok fazla yemek yememek, çok ağır yağlı yemeklerden kaçınmak, alkolü ve sigarayı bırakmak, baharat, asitli içecekler ve çikolatadan uzak durmak belli başlı yapılması gerekenler. Akşam yemeği ile yatma arasında en az iki saatlik bir zaman olması gerekiyor. İlaç tedavisi sayesinde yetersizlik oluşan kapakçığın esnekliği arttırılabiliyor. Ama bu yazıkki kronik bir hastalık ve hastanın bunu dikkate alarak yaşamaya kendisini alıştırması gerekiyor. "En önemlisi hastanın yüksekte yatması gerekir. Yüksekte yatmak başının altına ek yastık koyarak yatmak değildir. Karyolanın başucu hastane yataklarında olduğu gibi vücuda göre 6 inç yükseklite olmalıdır. Karyolanın başucuna bir takoz koyularak da bu sağlanabilir. Yani belden yukarısının yüksekte olması gerekiyor. Öne doğru eğilmek ve karın içi basıncı arttırıcı hareketlerden kaçınmak gerekiyor. Hastaların %25'inde sadece bu tedbirlerle bile olumlu sonuçlar alınabilir. Bu iyileşme değildir ama yapıldığında rahatlama sağlanır ve hastanın yaşam kalitesini arttırır."

Yemek borusu kanserine neden olabilir

Hastalık nedeniyle tedaviye başlanmazsa yemek borusunun alt ucunda ülserler ve darlıklar, hatta özefagus kanseri sayılabilen "Barret's Özefagus" hastalığına kadar gidebilir. Cerrahi müdahale gerektiren hastaların sayısı ise çok az bir yüzdeyi oluşturuyor. Bu hastalık için ameliyatın çok iyi bir yol olmadığını olmadığını anlatan Dr. Günöz, "American Gastroentroloji Association (AGA) anti-reflü cerrahiyi önermemektedir. GÖRH hastalığının ameliyatla tedavisi, hem cerrahların hem de hastaların uygulamalarındaki yetersizlik nedeniyle önerilmiyor" diyor.

Yine de çok ender durumlarda ameliyat gerekebiliyor. İlaçlara özel alerjisi olanlara yapılabiliyor. Hastalık sık tekrarladığı için ameliyat 45-50 yaşın altındaki hastalar için ilaç tedavisine oranla daha ekonomik. Cerrahi müdahalenin başarısızlık oranı da, hastalığın cerrahi müdahale sonrası tekrarlama oranı da maalesef yüksek. Kesin tanısı ise endoskopi ile konabiliyor.

Medical Channel Magazine Ekim sayısı - Yazan: Cem ULUTAŞ

1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Beğeni 0.00 (0 Oy)